2025'in İlk Çeyreğinde Dizel Araçların Pazar Payı
Otomotiv sektörü, teknolojik yenilikler ve çevre bilincinin yükselişiyle hızla değişmeye devam eder. 2024 yılında da görüldüğü gibi elektrikli ve hibrit araçlar pazar paylarını artırırken içten yanmalı motorlar giderek daha az tercih edilmeye başlamıştır. Bu dönüşümde dizel araç segmenti ise özellikle Avrupa ve Asya’daki dinamiklerle dikkat çekmeye devam etmiştir. Ancak küresel çapta emisyon düzenlemeleri sıkılaşırken son zamanlarda sıkça tartışılan dizel motorların geleceği merak konusu.
2024’te, elektrikli araçların (EV) küresel satışları 17 milyonu aşarak toplam pazarın %20’sini oluştursa da hibritler %25’e yaklaşmış, dizel araçlar ise %17,4’lük bir payla sınırlı kalmıştır. Fakat bu değişimin temelinde sadece emisyon düzenlemeleri değil, tüketici alışkanlıklarının, ekonomik faktörlerin ve çevre politikalarının da bir yansıması vardır. Türkiye gibi gelişmekte olan pazarlarda ise dizel araçlar, özellikle ticari segmentte hâlâ güçlü bir talep görür. Peki 2025’in ilk çeyreğinde dizel araçların pazar payı nedir? Gelişmeler sonucunda dizel araçların satışları ne kadar etkileniyor? Gelin, dizel araçlar çerçevesinde araçların pazar payına ve 2025 yılında bizleri nelerin beklediğine birlikte bakalım.
2025’te Dizel Araçların Pazar Payı Tahminleri
Dizel araçların pazar payı, otomotiv sektörünün tarihsel dinamiklerinden etkilenerek şekillenir. Mesela 2010’lu yıllarda Avrupa’da yeni araç satışlarının %50’sinden fazlasını oluşturan dizel motorlar, emisyon skandalları ve sıkılaşan düzenlemeler sonrası gerilemeye başladı. 2023’te Avrupa’da dizel araçların payı %13’e düşerken 2024’te bu oran %12’ye kadar indi. Türkiye’de ise dizel araçlar, (özellikle SUV ve ticari araç segmentleri) 2024’ün ilk yarısında toplam satışların %7,8’ini oluşturdu. Söz konusu gerileme, elektrikli araçların yükselişi ve hibrit teknolojilerin yaygınlaşmasıyla bağlantılı. Ancak, dizel motorların yüksek tork ve yakıt verimliliği, belirli segmentlerde hâlâ cazip bir seçenek sunmaya devam ediyor.
2025’in ilk çeyreğinde, dizel araçların küresel pazar payı %10’un altına düştü, Avrupa’da bu oran %8,1 olarak kaydedildi. Türkiye’de, dizel araçların payının, özellikle ticari araçlar ve büyük SUV’ler sayesinde %6-7 aralığında kalması beklenenler arasında. Grand View Research ise küresel dizel yakıt pazarının 2025’te %4,1 büyüyeceğini, ancak bu büyümenin çoğunlukla ticari araçlardan geleceğini belirtiyor. Elektrikli araçların %25’in üzerinde pazar payına ulaşması, dizel araçların gerilemesini hızlandırabilir. Çünkü elektrikli araçların küresel satışlarının 20 milyonu aşarak %25 pazar payına ulaşması 2025 tahminlerden biri. Yine de, gelişmekte olan pazarlarda dizel talebi devam ediyor. Türkiye’de ise yüksek yakıt ekonomisi ve ticari filoların talebi, dizel araçların %6-7’lik bir payla varlığını sürdürmesini sağlıyor, ancak devlet teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşması bu oranı baskılayabilir.
Söz konusu tahminler, bölgesel farklılıkları da yansıtıyor. Asya Pasifik’te, özellikle Hindistan’da, dizel araçlar 2024’te %17,3 pazar payına sahipti ve 2025’te ise bu oranın %15’e gerilemesi bekleniyor. Kuzey Amerika’da ise dizel araçların payı zaten %2’nin altında, çoğunlukla ağır vasıtalarda kullanılıyor. Avrupa’daki düşük emisyon bölgelerinin (2025’te 500’ü aşacak) dizel talebini baskılaması bekleniyor. Türkiye’de, yüksek yakıt ekonomisi ve uzun mesafeli sürüş ihtiyaçları, dizel araçların yine belirli bir talep görmesini sağlayacaktır.
Dizel Araçların Geleceği ve Pazar Payı
Dizel araçların geleceği, emisyon düzenlemeleri ve alternatif yakıt teknolojilerine bağlıdır. Avrupa’daki sıkı Euro 7 normları ve düşük emisyon bölgeleri, dizel araçların yeni satışlarını zorlayabilir. 2024’te, Avrupa’da dizel araç satışları %12’ye düşerken Hindistan gibi pazarlarda %17,3’lük pay korundu. Çünkü ticari araçlar ve büyük SUV’ler, dizel motorların yüksek tork avantajı sayesinde hâlâ tercih ediliyor. Ancak, biyodizel gibi yenilenebilir yakıtların geliştirilmesi, dizel motorların çevresel etkisini azaltarak geleceğini destekleyebilir. Örneğin; B100 biyodizel, karbon emisyonlarını %50’ye kadar düşürebilse de özel motor gereksinimleri fiyatları artırdığı için tercihler sınırlı kalabiliyor.
Dizel motorların geleceği, teknolojik yeniliklere de bağlı. AGCO Corporation’ın 2023’te tanıttığı CORE dizel motorları, hidrojen ve gaz gibi alternatif yakıtlarla uyumlu çalışabiliyor. Bu tür yenilikler, dizel araçların çevresel eleştirilere karşı direncini artırabilir. Ancak, elektrikli araçların batarya teknolojisindeki ilerlemeler ve şarj altyapısının yaygınlaşması da dizel talebini tehdit eden etkenlerden birkaçı. Dolayısıyla 2025'in EV beklentisi, küresel çapta satışlarının 20 milyonu aşarak %25 pazar payına ulaşması. Dizel araçlar, özellikle uzun mesafeli taşımacılıkta ve gelişmekte olan pazarlarda, sınırlı da olsa varlığını sürdürecek gibi görünüyor.
Pazar payındaki düşüşe rağmen dizel araçlar belirli nişlerde daha güçlü kalıyor. Hindistan’da, Hyundai-Kia gibi markalar, dizel SUV’lerin %24’ünü üretiyor. Türkiye’de, dizel araçlar ise ticari filolarda ve kırsal alanlarda daha çok tercih ediliyor. Ancak, 2035’e kadar birçok ülkede içten yanmalı motorların satışının yasaklanması da söz konusu. Bu da dizel araçların uzun vadede yalnızca biyodizel veya hibrit entegrasyonlarla hayatta kalabileceğini gösteriyor. Türkiye'de pazar payı söz konusu olduğunda ise dizel araçların 2025’te %6-7’lik bir payla sınırlı kalması, ancak ikinci el araç fiyatları açısından piyasada değerini koruması bekleniyor.
2025 Yılında Dizel Araçların Avantajları ve Dezavantajları
Dizel araçlar, otomotiv sektöründe yıllardır kendine özgü bir yere sahiptir. Çünkü yüksek yakıt verimliliği ve dayanıklılık gibi özellikler, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde ve ticari kullanımlarda dizel motorları cazip kılar. Ancak, çevresel etkiler ve sıkılaşan emisyon düzenlemeleri, bu araçların popülerliğini gölgelemeye başladı. Dolayısıyla 2025’te, dizel araçların sunabildiği avantajlarla günümüz şartlarındaki dezavantajları merak konusu.
Avantajlar
Ekonomik ve dayanıklı yapılarıyla belirli kullanıcı grupları için vazgeçilmez olan dizel motorlar, hala hatrı sayılır kullanıcıya sahip. Mesela yakıt tasarrufu ve uzun ömürlü performans becerileri, özellikle ticari filolar ve kırsal alan sürücüleri için oldukça değerli. 2025’te, yüksek benzin fiyatları ve lojistik sektörünün talepleri de dizel araçların cazibesini koruyan etkenlerden olabilir. Grand View Research’e göre ise dizel yakıt pazarının %61’i ticari araçlardan geliyor, bu da avantajların sektörel gücünü yansıtıyor.
Yüksek Yakıt Verimliliği
Benzinli motorlara kıyasla dizel motorlar, daha yüksek yakıt verimliliği sunar. Pek çok aracın benzin-dizel modellerinin karşılaştırmasında özellikle uzun mesafeli sürüşlerde dizel öne çıkar. Böylece sürücülere maliyet avantajı sağlar. Örneğin; 300 km’lik bir yolculukta, dizel bir araç benzinli bir muadiline göre %30 daha az yakıt tüketebilir, bu da yakıt masraflarını ciddi oranda düşürür. Ticari filolar için operasyonel maliyetleri azaltarak önemli bir ekonomik fayda yaratır.
Yakıt verimliliği, dizel araçların kırsal alanlarda ve otoyol sürüşlerinde de tercih edilmesini sağlar. Türkiye’de, yüksek benzin fiyatları nedeniyle dizel araçlar, özellikle ticari kullanıcılar için ekonomik seçenek olmaya devam ediyor.
Dayanıklılık ve Uzun Ömür
Sağlam yapılarıyla bilinen dizel motorlar, genellikle benzinli motorlara göre daha uzun ömürlü. Motorun içindeki yüksek basınç ve düşük devirde çalışma prensibi, aşınmayı azaltıp motor ömrünü uzatabilir. Örneğin; ticari araçlarda kullanılan dizel motorlar, 500.000 km’ye kadar sorunsuz çalışabilir. Söz konusu dayanıklılık, özellikle büyük SUV’ler ve kamyonetler için ikinci el piyasasında dizel araçların değerini korumasını sağlayan özelliklerden biri olduğu söylenebilir.
2025’te, dizel araçların dayanıklılığı, özellikle taşımacılık sektöründe tercih edilmesini sağlamaya devam edebilir. Çünkü Türkiye gibi yol koşullarının zor olduğu bölgelerde, dizel motorların sağlamlığı, bakım maliyetlerini düşürerek kullanıcılara avantaj sunar. Örneğin; bir dizel kamyonetin bakım aralıkları, benzinli modele göre daha uzun olabilir, bu da işletme giderlerini azaltır. Yani dizel araçlar uzun vadeli yatırım arayanlar açısından hala cazip bir seçenek.
Dezavantajlar
Dizel araçlar, bir yandan da çevresel ve ekonomik zorluklarla mücadele ediyor. Yüksek emisyonlar ve sıkılaşan düzenlemeler, araçların şehir içi kullanımını kısıtlarken satın alma ve bakım maliyetleri bireysel kullanıcıları uzaklaştırıyor. Reuters’a göre dizel araçların erişimini sınırlamak adına Avrupa’daki 300’ü aşkın düşük emisyon bölgesinin yıl sonuna kadar 500'e çıkması planlanıyor. Türkiye’de de çevresel farkındalığın artması, elektrikli araçların sunduğu emisyon değerleri, dizel talebini baskılıyor.
Yüksek Satın Alma ve Bakım Maliyetleri
Benzinli veya elektrikli araçlara göre dizel araçların başlangıç fiyatları, genellikle daha yüksektir. Ayrıca, dizel motorların karmaşık yapısı, bazı bakım masraflarını ya da onarım ücretlerini yükseltebilir. Çünkü dizel partikül filtresi veya AdBlue sistemleri gibi teknolojiler, düzenli bakım gerektirir ve arıza durumunda yüksek maliyetler doğurabilir. Türkiye’de, dizel araçların bakım masrafları, özellikle şehir içi kullanımda daha da artıyor. Örneğin; DPF tıkanıklığı, binlerce liralık ek masraf çıkarabilir.
2025’te, dizel yakıt fiyatları yakıt ekonomisi avantajını bir miktar korusa da yüksek satın alma maliyeti ve bakım giderleri, dizel araçları bütçe dostu olmaktan uzaklaştırıyor. Özellikle bireysel kullanıcılar açısından dizel araçları ikinci planda bırakıyor
Çevresel Etkiler ve Emisyonlar
Dizel araçlar, yüksek nitrojen oksit (NOx) ve partikül madde (PM) emisyonları nedeniyle çevresel eleştirilere maruz kalıyor. 2024’te, Avrupa’daki düşük emisyon bölgeleri neredeyse iki katına çıkarılacağı için bu bölgelerde Euro 6 standardına uymayan dizel araçlar yasaklanacak. Bu da dizel araçların şehir merkezlerinde kullanımını kısıtlayıp sürücülere ek maliyetler getirecek. Kısaca çevresel etkilerin, dizel araçların imajını olumsuz etkileyerek tüketici tercihlerini değiştirdiği söylenebilir.
Emisyon düzenlemeleri, dizel araçların üretim maliyetlerini de artırıyor. Euro 7 normları, 2025’ten itibaren daha sıkı emisyon kontrolleri getirecek, bu da üreticilerin yeni teknolojilere yatırım yapmasını gerektiriyor. Örneğin; dizel partikül filtreleri (DPF) şehir içi sürüşlerde tıkanabildiğinden bakım masraflarını artırıyor. Türkiye’de, çevresel farkındalığın artmasıyla tüketiciler elektrikli veya hibrit araçlara yöneliyor, sonucunda da dizel araçların pazar payını daha da daraltıyor.
Dizel Araçların Pazar Payını Artıran Faktörler
Belirli faktörler sayesinde belirli segmentlerde gücünü koruyan dizel araçların pazar payı, genellikle ticaret bağlı. Ticari taşımacılık, kırsal kullanım ve yüksek tork gerektiren araçlar, dizel motorların avantajlarını öne çıkarıyor. Çünkü 2024’te, 241,41 milyar dolar olan küresel dizel yakıt pazarının değeri 2025’te %4,1 büyümesi bekleniyor. Türkiye’de ise dizel araçlar özellikle filolar ve uzun mesafeli sürüşlerde hala ilk tercihlerden biri.
Ticari Araç Segmentindeki Talep
Ticari araçlar, dizel motorların yüksek tork ve dayanıklılık avantajları nedeniyle tercih ediliyor. 2024’te, küresel dizel yakıt pazarının %61’i ticari araçlardan geldi. Kamyonlar, otobüsler ve teslimat araçları, dizel motorların düşük devirde yüksek çekiş gücü sağlaması sayesinde verimli çalışıyor. Örneğin; bir dizel kamyon, ağır yük taşırken benzinli motora göre daha az yakıt tüketerek işletme maliyetlerini düşürebilir. Türkiye’de, lojistik ve inşaat sektörlerindeki büyüme de dizel ticari araç talebini artırıyor. 2025’te, altyapı projeleri başta olmak üzere pek çok nedenden dolayı genel olarak dizel yakıt talebinin %4-6 artması bekleniyor. Dizel motorların uzun ömürlü yapısı da filolar için ekonomik seçenek sunuyor. Örneğin; dizel teslimat aracı, 500.000 km’ye kadar düşük bakım maliyetiyle çalışarak işletmelerin dizel araçlara yönelmesini teşvik edebilir.
Kırsal Alanlarda Kullanım Avantajı
Kırsal bölgelerde, dizel araçlar yakıt ekonomisi ve sağlamlıklarıyla öne çıkıyor. Elektrikli araç şarj altyapısının sınırlı olduğu bölgelerde, dizel araçlar güvenilir seçeneklerden biri. Türkiye’de, özellikle Anadolu’nun uzak bölgelerinde, dizel araçlar uzun mesafeli sürüşler için tercih ediliyor, çünkü benzin istasyonları her yerde bulunurken şarj istasyonları sınırlı. Dizel araçların yüksek torku da engebeli arazilerde ve tarım faaliyetlerinde oldukça avantajlı. Örneğin; dizel kamyonet, tarım ekipmanlarını taşırken benzinli araca göre daha az yakıt tüketiyor. 2025’te, Türkiye’deki kırsal talebin dizel araçların pazar payını %6-7 seviyesinde tutması bekleniyor. Ancak, şarj altyapısının yaygınlaşması bu avantajı uzun vadede azaltabilir.
Biyodizel ve Yenilenebilir Yakıtlar
Biyodizel, dizel araçların çevresel etkisini azaltarak pazar payını destekliyor. B100 biyodizel, karbon emisyonlarını %50’ye kadar düşürebilir ve mevcut dizel motorlarla uyumlu çalışabilir. Avrupa’da, yenilenebilir dizel yakıtların geliştirilmesi, dizel araçların çevresel imajını iyileştiriyor. Çünkü 2024’te küresel dizel yakıt pazarının %5’ini biyodizel kullanımı oluşturmuştu. Örneğin; AGCO’nun CORE motorları, biyodizel ve hidrojenle çalışabiliyor, bu da dizel araçların geleceğini güçlendiriyor.
Türkiye’de, biyodizel kullanımı henüz yaygın değil, ancak 2025’te teşviklerle artması bekleniyor. Biyodizel, dizel araçların emisyon düzenlemelerine uyum sağlamasını kolaylaştırmakla kalmayıp çevresel eleştirilere karşı çözüm de sunuyor. Örneğin; B20 karışımı, standart dizel yakıtla kolayca kullanılabilir ve emisyonları %20 azaltabilir. Bu gibi gelişmeler dizel araçların özellikle ticari segmentte rekabet gücünü korumasını sağlayabilir.
Elektrikli Araçlar ve Dizel Araçlar: Pazar Payı Rekabeti
Elektrikli araçlar (EV) ve dizel araçlar arasındaki rekabet, otomotiv sektörünün en önemli dinamiklerinden biri. 2024’te, küresel elektrikli araç satışları 17 milyonu aşarak %20 pazar payına ulaştı, dizel araçlar ise %12’ye geriledi. Elektrikli araçların batarya teknolojisindeki ilerlemeler, devlet teşvikleri ve şarj altyapısının yaygınlaşması, pazar paylarını artırıyor. Fakat dizel araçlar, yüksek tork ve yakıt verimliliğiyle ticari segmentte güçlü kalsa da çevresel düzenlemeler ve tüketici eğilimleri elektrikli araçları öne çıkarıyor.
Türkiye’de, 2024’ün ilk yarısında elektrikli araçlar %27,38 pay alırken dizel araçlar %7,8’e düştü. Dolayısıyla elektrikli araçların yükselişi, dizel araçların pazar payını doğrudan etkiliyor. 2025’te, küresel EV satışlarının 20 milyonu aşarak %25 pazar payına ulaşması bekleniyor. Türkiye’de, TOGG gibi yerli elektrikli araç markalarının etkisiyle EV talebi artıyor. Ancak, dizel araçlar, şarj altyapısının sınırlı olduğu kırsal bölgelerde ve ticari filolarda hâlâ avantajlı. Elektrikli araçların yüksek satın alma maliyeti de dizel araçların ekonomik çekiciliğini koruyor, fakat bu avantaj uzun vadede azalabilir.
Rekabetin temel nedeni, çevresel farkındalık ve maliyet dinamikleri. Elektrikli araçlar, sıfır emisyon avantajıyla çevre dostu bir imaj sunsa da batarya üretimi ve elektrik maliyetleri hâlâ bazı kullanıcılar için engel. Öte yandan dizel araçlar, uzun mesafeli sürüşlerde ve ağır yük taşımada üstünlük sağlıyor, emisyon düzenlemeleri ve vergiler talebi baskılamaya devam ediyor. 2025’te, Türkiye’de elektrikli araçların pazar payının %30’a yaklaşması, dizel araçların ise %6-7’de kalması beklenebilir.
What’s Next?: 2025’de Dizel Araçların Türkiye’deki Durumu
Türkiye’de dizel araçlar, 2025’te sınırlı ama belirli bir talep görmeye devam edecek. Çünkü özellikle lojistik ve tarım sektörlerinde hâlâ talep görüyor, ancak elektrikli araçların yükselişi bu eğilimi gölgeliyor. Forbes Türkiye’ye göre 2025’te dizel araçların pazar payı %6-7 civarında kalırken TOGG gibi markalar elektrikli araç talebini artırıyor. Dizel motorların dayanıklılığı, ikinci el piyasasında değerini koruyor. Örneğin; dizel SUV’ler benzinli modellere göre %5-10 daha yüksek fiyatlarla alıcı bulabiliyor. Siz de elektrikli araçlara geçmek istiyorsanız fosil yakıtlı aracınızı elden çıkarmak için Borusan Next’in sunduğu “Arabam Ne Kadar?” sayfası üzerinden aracınızın gerçek değerini kolayca öğrenebilir, böylece geleceğin mobilite dünyasına adım atabilirsiniz.
Otomotiv sektörünün dönüşümünde yerinizi almak istiyorsanız Borusan Next’in yenilikçi hizmetleriyle geleceğe hazır olabilirsiniz. Elektrikli araçlarla tanışmak veya mevcut aracınızı değerlendirmek için Borusan Next ile iletişime geçin, ikinci el araç fırsatlarından hemen yararlanın.
Telif hakkı ve sair fikri mülkiyet hakları Borusan Oto Değerlendirme Pazarlama ve Hizmet A.Ş.’ye (Borusan Next’e) aittir. Ticari amaçla ve/veya yasalarca izin verilen meşru kullanım sayılamayacak şekillerde, kısmen dahi olsa, izin alınmaksızın alıntı yapılamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, link verilemez.
VW T-Roc, kompakt SUV segmentinde şık tasarımı, güçlü performansı ve gelişmiş teknolojileriyle dikkat çekiyor. T-Roc'un detaylı incelemesi için tıklayın.
Peugeot 3008, C-SUV segmentinde şık tasarımı, güçlü performansı ve gelişmiş teknolojileriyle dikkat çekiyor. Detaylı inceleme için tıklayın.
SUV ile Şile-Ağva rotasında virajlı yollarda konforlu sürüşün keyfini çıkarın. Gezi planı, mola durakları ve güvenli sürüş ipuçlarını keşfedin.