Borusan Next

Eksantrik Sensörü Nedir? Arıza Belirtileri Nelerdir?

15 Eylül 2025
Bu Yazıyı Paylaş

Modern araçlar, motorun her hareketini hassas şekilde koordine eden karmaşık bir sistem ağıyla çalışır. Motorun performansını izleyen, yakıt tüketimini optimize eden ve emisyonları kontrol altında tutan sensörler de bu düzenin temel taşlarıdır. Eksantrik sensörü motorun işleyişinde yer alan önemli sensörlerden biridir. Krank mili, pistonlar ve supaplar gibi motor parçaları, uyum içinde çalışarak gücü tekerleklere aktarır. Sensörler, tüm hareketleri sürekli takip ederek motorun doğru zamanlamayla çalışmasını sağlar. Ancak eksantrik sensörü arızasında motorun verimliliği düşebilir, yakıt tüketimi artabilir veya sürüş güvenliği riske girebilir. 

 

Otomotiv teknolojisi, sürücülere daha güvenilir ve ekonomik bir deneyim sunmak için sensör başta olmak üzere çeşitli sistemlere dayandığı için her parçanın çalışır durumda olması önemlidir. Yani araçların karmaşık yapısı, her bir parçanın düzenli kontrolünü zorunlu kılar. Kontroller aksatmadığınızda ise hem performansı hem de aracın uzun vadeli değerini koruyabilirsiniz. Peki eksantrik sensörü nedir? Eksantrik sensörü bozulursa ne olur? Gelin, motorun çalışmasını direkt etkileyen bu sensöre ve arızalarına birlikte bakalım.

Eksantrik Sensörü Ne İşe Yarar?

Eksantrik sensörü, motorun supap zamanlamasını izleyen bir bileşendir. Dolayısıyla, motorun verimli çalışmasında rol oynar. Ancak "Eksantrik sensörü ne işe yarar?" sorusunu kısaca yanıtlamak gerekirse motorun içten yanmalı sistemindeki hassas dengeyi sağladığını söyleyebiliriz. Sensör, eksantrik milinin o anki yerini, hızını tespit eder bilgileri motor kontrol ünitesine gönderir. ECU, verilere dayanarak yakıt enjeksiyonu ve ateşleme zamanlamasını ayarlar, böylece motorun performansı optimize edilir. Sensör doğru veri sağlamazsa motor yanlış zamanda yakıt püskürtebilir, bu da güç kaybına veya yakıt tüketiminin artmasına neden olur. Fakat her araçta değil, benzinli ve dizel araçlarda bulunur, elektrikli araçlarda ise farklı sistemler kullanılır. Görevi ise temel olarak motorun supaplarının açılıp kapanma zamanını hassas bir şekilde koordine ederek emisyonları azaltmak, yakıt verimliliğini artırmaktır. Özellikle uzun yolculuklarda motorun pürüzsüz çalışmasını sağlar.

 

Motorun genel sağlığını koruyan eksantrik sensörü, eksantrik milinin dönme hızını milisaniyeler içinde algılar ve ECU’ya anlık veri gönderir. Veri de motorun çalışma düzenini etkiler, yanlış bilgi ise supapların düzensiz açılmasına veya motorun sarsıntılı çalışmasına yol açabilir. Örneğin; modern araçlarda turboşarjlı motorlarda rolü daha büyüktür, çünkü yüksek performanslı motorlar daha hassas zamanlama gerektirir. Sensörün doğru çalışması, motorun aşınmasını azaltmak ve pahalı tamiratların önüne geçmek adına önemlidir. Dolayısıyla bakım zamanları sensörü de dahil etmeniz motorun performansını korumanıza yardımcı olur. Böylece aracın uzun vadeli güvenilirliğini artırmakla kalmaz ikinci el araç piyasasında değerini de koruyabilirsiniz.

Eksantrik Sensörü Arızası Belirtileri Nelerdir?

Eksantrik sensörü arızası, motorun çalışma düzenini bozar, ancak çeşitli işaretler vererek kendini belli eder. Eksantrik sensörü arıza belirtileri sürücülerin erken fark etmesi gereken önemli sinyallerdir, çünkü bu sorunlar motorun genel performansını etkiler. Arıza, genellikle motorun düzensiz çalışması, güç kaybı veya yakıt tüketiminde artış gibi belirtiler verir. Önemli olan işaretleri fark edildiğinde hemen bir uzmana danışmaktır, aksi takdirde motor ciddi hasar görebilir.

Motorun Düzensiz Çalışması veya Tekleme

Motorun düzensiz çalışması, eksantrik sensörü arızasının en belirgin işaretlerinden biridir. Sensör, eksantrik milinin konumunu doğru bir şekilde ECU’ya iletemezse supap zamanlaması bozulur, bu da motorun sarsıntılı çalışmasına neden olur. Mesela araç rölantide titrer veya düşük hızlarda sarsıntı yapar. Sarsıntı sürüş konforunu azaltarak motorun iç bileşenlerine ek yük bindirir. Özellikle motor soğukken veya hızlanırken bu düzensizliği fark edebilirsiniz. Dolayısıyla en başta sarsıntı varsa sensörün arızalı olduğunu düşünebilirsiniz. Benzinli araçta tekleme ise ateşleme zamanlamasının bozulmasından kaynaklanabilir. Motorun verimliliğini düşüyor ve yakıt tüketimini artıyorsa yine eksantrik sensörüne odaklanabilirsiniz.

 

Sensör arızaları uzun süre ihmal edilirse motorun diğer parçalarına zarar verebilir. Örneğin; düzensiz çalışan bir motor, katalitik konvertörü zorlayabilir ve emisyon sisteminde arızalara yol açabilir. Belirtinin farkına vardığınızda aracı hemen bir servise götürmelisiniz. Araç beklenmedik şekilde güç kaybedebileceğinden tekleme, hızı yükselttiğinizde ya da trafik sıkışıklığında tehlikeli olabilir. Motor arızaları genellikle sürüş güvenliğini riske atar ve motorun uzun vadeli sağlığını tehdit eder. Erken teşhis, daha büyük sorunların önüne geçmekle kalmaz tamirat maliyetlerini de düşürür.

Güç Kaybı ve Zayıf Hızlanma

Motorun güç üretimini doğrudan etkileyen eksantrik sensörü arızası, aracın hızlanmasında belirgin bir zayıflık olarak hissedilir. "Eksantrik sensörü arızası nasıl anlaşılır?" diye merak ediyorsanız aracın hızlanmasını da izleyebilirsiniz. Çünkü güç kaybı kolayca fark edilen bir sorundur. Sensör, ECU’ya yanlış veri gönderirse yakıt enjeksiyonu ve ateşleme zamanlaması bozulur, bu da motorun gücünü düşürür. Mesela araç yokuş tırmanırken veya hızlanırken zorlanıyorsa eksantrik sensörünü kontrol ettirmeniz gerekebilir. Bu durum, otoyolda veya ani hızlanma gereken durumlarda sizi zorlayabilir.

 

Güç kaybı, motorun verimsiz çalışmasından da kaynaklanır. Yakıtın tam yanmamasına veya supapların yanlış zamanda açılıp kapanmasına neden olur. Dizel araçlarda bu belirti, turbo performansını da etkileyebilir, çünkü sensörün yanlış verileri turboşarjın çalışmasını bozar. Sürücüler, bu belirtiyi genellikle motorun “cansız” hissetmesiyle fark eder. Motorun diğer bileşenlerine ek yük bindirip uzun vadede aşınmayı artıracağından ortaya çıkan tüm işaretleri ciddiye almalı ve aracı en kısa sürede kontrol ettirmelisiniz. Aksi takdirde daha ciddi motor arızaları ortaya çıkabilir.

Motor Arıza Lambasının Yanması

Motor arıza lambası, eksantrik sensörü arızasının yaygın diğer göstergesidir. Sensör, ECU’ya hatalı veri gönderdiğinde sistem bir sorun algılar ve gösterge panelinde uyarı lambasını yakar. Lamba, size motorun performansında bir sorun olduğunu bildirir ve genellikle bir OBD-II tarayıcıyla arıza kodu okunarak teşhis edilir. Örneğin; P0340 veya P0341 kodları, eksantrik sensörü arızasına işaret edebilir. Diğer arızalarla karışabileceği için profesyonel teşhis gerektirir.

 

Arıza lambasının yanması, dikkatinizi çekebilecek ilk işaretlerden biridir, ancak bu durum tek başına sensör arızasını doğrulamaz. Mesela kablo bağlantılarındaki bir sorun veya sensörün kirlenmesi de lambayı tetikleyebilir. Yapmanız gereken ise lambanın yandığını fark ettiğinizde motorun daha fazla zarar görmesini önlemek için aracı servise götürmeniz. İhmal edildiğinde yakıt tüketiminin artmasına ve motorun performansının düşmesine neden olabilir.

Eksantrik Sensörü Arızası Neden Olur?

Motorun çalışma düzenini bozan çeşitli faktörlerden de eksantrik sensörü arızası meydana gelebilir. Dolayısıyla "Eksantrik sensörü bozulursa ne olur?" sorusunun yanıtını bulmak için öncelikle arızanın kökenine inmek gerekir. Sensör, motorun hassas bir bileşeni olduğu için çevresel ve mekanik faktörlere karşı hassastır. Mesela sensör fiziksel hasar görmüş veya kirlenmiş olabilir. Kirlenme en yaygın nedenlerden biridir. Motor bölgesinde biriken yağ, toz veya su, sensörün yüzeyini kaplayarak doğru veri göndermesini engeller. Sensör çalışmaya devam eder fakat kirlenme nedeniyle yanlış sinyaller üretir veya tamamen devre dışı kalabilir. Motor bölgesini düzenli temizleyerek bu riski azaltabilirsiniz, fakat sensörün konumu genellikle erişimi zor bir yerdedir. Ayrıca, sensörün içindeki manyetik bileşenler zamanla aşınabilir, özellikle yüksek kilometre yapmış araçlarda aşınmaya sık rastlanır. Aşınma da sensörün hassasiyetini düşürür ve motor zamanlamasını bozar.

 

Elektriksel sorunlar, eksantrik sensörü arızalarının diğer önemli nedenidir. Sensör, ECU ile kablolar aracılığıyla iletişim kurar, bu kablolarda kopma, kısa devre veya gevşek bağlantılar arızaya yol açabilir. Örneğin; titreşim veya yüksek sıcaklık, kablo bağlantılarını zayıflatabilir, sensörün veri aktarımını kesintiye uğratır. Elemanlar sorunsuz çalışsa da bağlantı sorunu motorun düzensiz çalışmasına veya arıza lambasının yanmasına neden olur. Kablo bağlantılarını düzenli kontrol ettirerek bu riski minimize edebilirsiniz. Ancak, elektriksel arızalar genellikle profesyonel teşhis gerektirir, çünkü sorun sensörün kendisinden mi yoksa kablolardan mı kaynaklandığını ayırt etmek zordur. Bu durum, tamirat sürecini karmaşıklaştırabileceğinden doğru teşhis için yetkili servis ziyareti şarttır.

 

Bir diğer neden, motorun genel aşınması veya diğer bileşenlerin arızalarıdır. Eksantrik mili veya zamanlama kayışı gibi parçalar, sensörün doğru çalışmasını doğrudan etkiler. Aşınmış zamanlama kayışı, eksantrik milinin hareketi düzensizleştireceğinden sensörün yanlış veri algılamasına neden olabilir. Sonucunda da motorun performansını düşürür ve sensörün arızalı olduğu yanılgısına yol açabilir. Oto servis ziyaretlerinizde motorun diğer bileşenlerini düzenli kontrol ettirerek bu tür sorunları önleyebilirsiniz. Örneğin; zamanlama kayışının her 60.000-100.000 km’de değiştirilmesi önerilir.

Eksantrik Sensörü Bozulursa Ne Olur?

Aracın genel performansını etkileyen eksantrik sensörü arızası, zamanında çözülmezse olduğu motorun çalışma düzenini ciddi şekilde bozar. Ancak bu hemen olmayacağı için bozuk sensörün sırayla nelere mal olabileceğiniz bilmek gerekir. Yani "Eksantrik sensörü bozulursa ne olur?" sorusu, motorun hassas dengesinin nasıl riske girebileceğini anlamak için önemlidir. Sensör, eksantrik milinin konumunu doğru bir şekilde algılayamazsa ECU yanlış verilere dayanarak yakıt enjeksiyonu ve ateşleme zamanlamasını ayarlar. Zamanlama problemleri de motorun verimliliğini düşürür, yakıt tüketimini artırır ve sürüş güvenliğini tehlikeye atar. Eksantrik sensörü bozulduğunda ortaya çıkabilecek sonuçlar ise şunlardır:

 

  • Motor Performansında Düşüş: Sensör arızası, supap zamanlamasını bozarak motorun güç üretimini azaltır. Araç hızlanırken zorlanır veya yokuşlarda güç kaybı yaşar. Yüksek hızlarda veya yük altında daha tehlikeli olabilir.
  • Yakıt Tüketiminde Artış: Yanlış zamanlama, yakıtın tam yanmamasına neden olur, yakıt tüketimini %10-20 artırabilir. Benzinli araçlarda bu durum daha belirgindir, çünkü ateşleme hassasiyeti önem taşır.
  • Emisyon Artışı: Arızalı sensör, yakıtın verimsiz yanmasına yol açarak egzoz emisyonlarını artırır. Araç emisyon testlerini geçemeyebilir, bu da yasal sorunlara neden olabilir.
  • Motorun Aşırı Isınması: Düzensiz çalışan motor, daha fazla yük altında çalışır, aşırı ısınmaya yol açabilir.
  • Katalitik Konvertör Hasarı: Yanlış yakıt yanması, katalitik konvertörü zorlar ve pahalı tamiratlara neden olabilir.
  • Aracın Çalışmaması: Ciddi arızalarda, sensör tamamen devre dışı kalırsa motor çalışmayı durdurabilir. Araç yolda kalarak hem güvenlik riski yaratır hem de sizi zor durumda bırakır.
  • Diğer Bileşenlere Zarar: Sensör arızası, motorun diğer parçalarına ek yük bindirir. Mesela zamanlama kayışı veya bujiler daha hızlı aşınabilir.

Eksantrik Sensörü Arızası Nasıl Giderilir?

Aracın herhangi bir bölgesinde meydana gelen arızalarda da hızlı çözüm önemlidir, ancak sorun motoru etkiliyorsa daha hızlı çözüm gerekir. Eksantrik sensörü de motorun performansını doğrudan etkilediği için hızlı bir şekilde çözülmelidir. Arıza, genellikle motor arıza lambası, güç kaybı veya tekleme gibi belirtilerle fark edilir, ancak doğru teşhis için profesyonel ekipman gerekir. Belirtileri fark ettiğinizde aracı hemen bir servise götürmelisiniz, aksi takdirde motor ciddi hasar görebilir.

Profesyonel Teşhis ve OBD-II Taraması

Arızanın doğru teşhisi, onarım sürecinin ilk adımıdır. Yetkili servislerde, OBD-II tarayıcı kullanılarak arıza kodları okunur, böylece eksantrik sensörüyle ilgili sorunlar doğru belirlenebilir. Örneğin; P0340 veya P0341 kodları, sensör arızasına işaret edebilir. Cihaz sayesinde sensörün yanlış veri gönderip göndermediği veya bağlantı sorunları tespit edilir. Teşhis, sırasında kablo bağlantılarının, sensörün veya ECU’nun durumu kontrolden geçer. Örneğin; gevşek bir kablo, sensörün arızalı olduğu yanılgısına yol açabilir. Dolayısıyla yanlış teşhis, gereksiz tamiratlara neden olabileceğinden süreci uzman bir teknisyene bırakmalısınız.

 

OBD-II taraması, arızanın kaynağını hızlıca belirleyip tamirat sürecini hızlandırmanın en iyi yoludur. Örneğin; sensörün kirlenmesi veya kablo hasarı, arızanın yaygın nedenleridir. Bunlar da tarama ile kolayca tespit edilir. Teşhis sırasında, zamanlama kayışı veya eksantrik mili sorunları da sensör arızası yaratacağından motorun diğer bileşenleri de kontrol edilmelidir. Motorun genel sağlığını değerlendirmek doğru onarım yolunu belirleyecektir. Siz de yetkili servislerde bu işlemi yaptırarak güvenilir sonuçlar alabilirsiniz.

Sensör Temizliği veya Değişimi

Eksantrik sensörü arızası, bazen kirlenme veya yağ birikiminden kaynaklanır, bu durumda temizlik sorunu çözebilir. Sensör, motor bölgesinde bulunur ve genellikle yağ, toz veya suya maruz kalır. Sensör yüzeyindeki kir de manyetik algılamayı bozar ve yanlış veri gönderir. Teknisyenler, sensörü dikkatlice temizleyerek yeniden kullanılabilirliğini test eder. Temizlik, özel kimyasallar ve nazik fırçalarla yapılır, böylece sensörün hasar görmesini önlenir. Ancak, temizlik sorunu çözmezse sensörün değiştirilmesi gerekir.

 

Sensör değişimi, arızanın en yaygın çözümüdür. Motorun performansını hızla geri kazandırmak isterseniz diğer çözümler de işe yaramazsa orijinal ya da eşdeğer paralarla yenileme yapılmasını isteyebilirsiniz. Yeni bir sensör, supap zamanlamasını düzelterek motorun pürüzsüz çalışmasını sağlar. Değişimin yetkili servislerde orijinal parçalarla yapılması önemlidir, çünkü sahte parçalar, kısa sürede yeni arızalara yol açabilir. Değişim sonrası yapılması gereken ise ECU’nun sıfırlanmasıdır. Ancak bu şekilde sistemi yeni sensörü tanıyacaktır.

Elektriksel Bağlantıların Kontrolü ve Onarımı

Eksantrik sensörü arızalarında bağlantılar da öne çıkar. Çünkü sensör, ECU ile kablolar aracılığıyla iletişim kurar, kopuk, gevşek veya aşınmış kablolar, veri aktarımını kesintiye uğratır. Dolayısıyla elektrik geçen tüm kabloların aktif olup olmadığı kontrol edilmelidir. Örneğin; motor titreşimi veya yüksek sıcaklık, kablo bağlantılarını zayıflatabilir. Teknisyenler, kabloları ve konektörleri kontrol ederek hasarlı parçaları onarır veya değiştirir. Böylece arızanın sensörden mi yoksa kablolardan mı kaynaklandığı da belirlenmiş olur.

 

Yanlış müdahale, ECU’ya zarar verebileceği için elektriksel onarımlar, profesyonel ekipman ve uzmanlık gerektirir. Mesela kısa devre, sensörü devre dışı bırakabilir. Bu işlemi her zaman yetkili servislerde yaptırmanız önerilir. Onarım sonrası ise sistemi doğrulamak için test sürüşü yapılması şarttır.

Eksantrik Sensörü Bakımı ve Korunması

Eksantrik sensörünün uzun ömürlü olması, düzenli bakım ve dikkatli kullanımla mümkündür. İlk olarak motor bölgesinin temiz tutulması önemlidir. Sensör, yağ, toz ve suya karşı hassastır, bu nedenle motor kapağı altında biriken kir düzenli olarak temizlenmelidir. Motor yıkama işlemi sırasında ise sensörün su geçirmez şekilde korunduğundan emin olunmalıdır. Ayrıca, yetkili servislerde yapılan periyodik bakımlar, sensörün durumunu izleyip erken aşamada sorunları tespit etmede oldukça etkilidir. Bakımlarla sensörün ömrünü uzatıp motorun performansını koruyabilirsiniz. İkinci el araç alıcıları da motorun bakım geçmişine özellikle dikkat edeceğinden sensörün korunması, aracın değerini artıracaktır.

 

Aracınızın motorunun her zaman kusursuz çalışması için Borusan Next’in uzman teknisyenleri, eksantrik sensörü ve motor bakımıyla sürüşünüzü güvenle sürdürmenizi sağlar. Siz de ikinci el araç almayı planlıyor veya mevcut aracınızı korumak istiyorsanız Borusan Next profesyonel servis hizmetleriyle tanışabilirsiniz.

 

 

 

Telif hakkı ve sair fikri mülkiyet hakları Borusan Oto Değerlendirme Pazarlama ve Hizmet A.Ş.’ye (Borusan Next’e) aittir. Ticari amaçla ve/veya yasalarca izin verilen meşru kullanım sayılamayacak şekillerde, kısmen dahi olsa, izin alınmaksızın alıntı yapılamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, link verilemez.

"Son blog yazılarımız"