Borusan Next

Elektrikli Araçlarda MTV ve ÖTV Vergileri

11 Mayıs 2025
Bu Yazıyı Paylaş

Elektrikli araçlar, sürdürülebilir ulaşımın en önemli yapı taşlarından biri olarak son yıllarda hızla yaygınlaşır. Karbon salınımını azaltması, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltması ve daha düşük işletme maliyetleri gibi avantajlar sayesinde bireylerden kurumsal filolara kadar çok geniş bir kullanıcı kitlesi bu araçlara yönelir. Ancak bir elektrikli araç satın almayı düşünenlerin göz önünde bulundurması gereken önemli bir konu da vergilendirme sistemidir. Türkiye'de motorlu taşıtların vergilendirilmesi, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) olmak üzere iki temel başlık altında ele alınır. Elektrikli araçlar da bu sistem içinde yer almakla birlikte çeşitli oranlar ve muafiyetlerle geleneksel araçlardan ayrışır.

Peki, yeni bir araç almak veya aracınızı satmayı düşünüyor ve elektrikli araç MTV hesaplama nasıl yapılır ve arabam ne kadar gibi soruların yanıtlarını merak ediyorsanız tüm yanıtları bu rehberde bulabilirsiniz.

Elektrikli Araçlarda ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) Uygulaması

Elektrikli araçların vergilendirilmesinde en dikkat çeken unsurlardan biri, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulamasıdır. Türkiye'de otomobil alımında ÖTV, nihai satış fiyatını doğrudan etkileyen en önemli etkenlerden biridir. Bu vergi; motor gücüne, aracın değerine ve motor tipine göre farklı oranlarla hesaplanır. Elektrikli araçlar ise bu noktada hem çevreci politikaların desteklenmesi hem de yeni teknolojilerin teşviki amacıyla özel bir statüye sahiptir. ÖTV’nin temel amacı, lüks tüketimi vergilendirmek ve devlet bütçesine gelir sağlamak şeklindedir. Diğer yandan elektrikli araçlar söz konusu olduğunda bu verginin oranları geleneksel içten yanmalı motorlara sahip araçlara kıyasla daha düşük olur. Bunun arkasında yatan temel neden, çevreci ulaşımı desteklemektir. Özellikle fosil yakıt tüketiminin azaltılması ve karbon salınımının kontrol altına alınması hedeflenir.

2021 yılı itibariyle yapılan güncellemelerle birlikte elektrikli araçların ÖTV oranları motor gücüne ve aracın vergisiz fiyatına göre belirlenir. Burada üç temel sınıflandırma dikkati çeker. 85 kW ve altı motor gücüne sahip araçlar, en düşük ÖTV oranına tabi olan gruptur. Bu otomobiller için %10 gibi oldukça avantajlı bir oran uygulanabilir. 85 kW ve 160 kW arası motor gücüne sahip araçlar için ÖTV oranı %25’e kadar çıkabilir. 160 kW üstü motor gücüne sahip araçlar ise genellikle lüks segmentte yer alır ve %60’lara varan ÖTV oranlarına tabi tutulur. Motor gücünün yanı sıra aynı zamanda aracın vergisiz satış fiyatı da son derece önemlidir. 160 kW altı bir araç, eğer 1.450.000 TL üzeri bir vergisiz fiyata sahipse daha yüksek bir ÖTV dilimine girer. Dolayısıyla motor gücünün yanında fiyat kriterlerine de dikkat edilmesi gerekir.

Türkiye’de elektrikli araçların daha hızlı yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla zaman zaman geçici vergi indirimleri ya da teşvikler de uygulanabilir. Ayrıca bazı özel durumlarda da ÖTV’den muafiyet sağlayabilir. Engelli bireyler için alınan elektrikli araçlar belirli koşullar altında ÖTV'den muaf tutulabilir. Ayrıca Türkiye’de üretimi yapılan yerli elektrikli araçlara yönelik olarak da bazı özel teşvik paketleri sunulabilir. Elektrikli araçlarda ÖTV uygulaması geleneksel araçlara kıyasla daha avantajlıdır. Bu avantaj, araç ile ilgili genel faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Araç alımı sırasında güncel ÖTV oranlarının kontrol edilmesi, maliyet hesaplarının doğru yapılması açısından büyük önem taşır.

Elektrikli Araçlarda ÖTV Oranları ve Muafiyetler

Elektrikli araçlara yönelik ÖTV uygulaması, Türkiye’de çevreci araç kullanımını teşvik etmek amacıyla diğer motorlu taşıtlardan farklı şekilde düzenlenir. Bu vergi oranları, aracın motor gücü ve vergisiz satış fiyatına bağlı olarak belirlenir. Bu sayede hem tüketicilerin daha düşük maliyetle elektrikli araç sahibi olması desteklenir hem de çevre dostu ulaşım çözümlerinin yaygınlaşması hedeflenir.

Elektrikli araçların ÖTV oranları belirlenirken esas alınan en önemli kriter motor gücüdür. Araçların motor gücü arttıkça uygulanan vergi oranı da kademeli olarak yükselir. Motor gücü 85 kW ve altında olan araçlar en düşük ÖTV oranıyla vergilendirilir. Bu gruptaki araçlara uygulanan vergi oranı %10’dur. Bu oran, elektrikli otomobil satın almak isteyen tüketiciler için önemli bir avantaj sağlar. Daha üst segmentte yer alan araçlarda ise vergi oranı yükselir ve genellikle %25 seviyelerinde uygulanır. Motor gücü 160 kW’yi geçen araçlar ise lüks segment olarak değerlendirilir ve bu araçlara %60’a kadar çıkan oranlarla ÖTV uygulanır. Motor gücünün yanı sıra aynı zamanda aracın vergisiz satış fiyatı da ÖTV oranının belirlenmesinde etkilidir. Vergisiz satış fiyatı 1.450.000 TL’nin üzerinde olan elektrikli araçlar, motor gücü düşük olsa bile daha yüksek ÖTV dilimine girebilir. Bu nedenle araç satın almadan önce yalnızca teknik özelliklere değil, fiyatlandırma detaylarına da dikkat edilmelidir.

Elektrikli araçlarda uygulanan ÖTV sisteminin önce çıkan özelliklerinden biri de bazı durumlarda vergi muafiyetlerinin söz konusu olmasıdır. Özellikle engelli bireyler için yapılan araç alımlarında belirli sınırlar dahilinde ÖTV alınmaz. %90 ve üzeri engelli raporuna sahip bireyler, 1.591.200 TL’ye kadar olan araçlarda bu muafiyetten faydalanabilir. Bu rakam her yıl yeniden belirlenir ve güncellenir. Engelli bireylerin bu muafiyetten yararlanabilmesi için belirli belgeleri ibraz etmesi ve satın alım sürecini bu doğrultuda gerçekleştirmesi gerekir. Bunun yanı sıra Türkiye'de üretimi yapılan yerli elektrikli araçlara zaman zaman özel teşvikler tanınabilir. Devlet destekli bu düzenlemeler sayesinde yerli üretim araçlarda geçici ya da kalıcı ÖTV indirimi uygulanabilir.

ÖTV muafiyetlerinden yararlanabilecek diğer gruplar arasında diplomatik statüye sahip kişiler de yer alır. Yabancı misyon temsilcileri ve konsolosluk görevlileri için belirli prosedürler dahilinde ÖTV muafiyeti mümkündür. Ayrıca bazı kamu kurumları, belediyeler ya da resmi kuruluşlar da elektrikli araç alımlarında vergisel avantajlardan yararlanabilir. Elektrikli araçlarda ÖTV oranları sabit değildir ve birçok değişkene bağlı olarak farklılık gösterebilir. Araç alımı yapmadan önce motor gücünü ve vergisiz satış fiyatını göz önünde bulundurarak doğru vergi dilimine ulaşmak büyük önem taşır. Aynı zamanda olası muafiyet ya da indirim hakları da iyi araştırılmalı, alım sürecinde tüm belgeler eksiksiz hazırlanmalıdır. Bu şekilde hem maliyet avantajı sağlanabilir hem de çevreci ulaşım yatırımı daha erişilebilir hale gelir.

Elektrikli Araçlarda MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) Uygulaması

Elektrikli araçlar için Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) uygulaması, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara kıyasla farklı bir yapıya sahiptir. Bu fark, hem çevreye duyarlı teknolojilerin desteklenmesi hem de sürdürülebilir ulaşım araçlarının teşvik edilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Elektrikli araç sahipleri, benzinli veya dizel motorlu araçlara göre genellikle daha düşük MTV öder. Bu verginin hesaplanmasında çeşitli kriterler dikkate alınır ve her araç için standart bir tutar söz konusu değildir.

Elektrikli araçlarda MTV belirlenirken iki temel unsur dikkate alınır. Birincisi aracın ilk tescil tarihi, ikincisi ise aracın vergisiz satış bedelidir. Bu hesaplama yönteminde motor hacmi gibi bir kriter bulunmaz çünkü elektrikli araçlarda geleneksel anlamda silindir hacmi yoktur. Bu yönüyle sistem, yalnızca elektrikli araçlara özgü bir mantıkla işler. 2022 yılından itibaren yapılan değişiklikler ile MTV hesaplaması, taşıt değeri üzerinden yapılmaya başlanır. Bu düzenleme, elektrikli araçlar için de geçerli olur. Elektrikli araçlar için belirlenen MTV tutarları, taşıt değeri yükseldikçe artar. 1 milyon TL altındaki bir elektrikli araç için ödenecek MTV, 2 milyon TL üzerindeki bir modele göre çok daha düşük olur. Bununla birlikte verginin yıllık olarak iki taksit halinde ödenmesi mümkündür. Taksit dönemleri her yıl ocak ve temmuz aylarında belirlenir. Araç sahipleri bu dönemlerde MTV’yi internet üzerinden bankalar aracılığıyla ya da vergi dairelerinden ödeyebilir.

Elektrikli araç sahipleri için en büyük avantajlardan biri, yıllık MTV tutarlarının düşük olmasıdır. Özellikle şehir içi kullanımda tercih edilen kompakt elektrikli araçlarda bu tutarlar oldukça düşüktür. Bu durum hem bireysel kullanıcılar hem de filo araçları kullanan şirketler açısından ciddi bir tasarruf fırsatı sunar. Ayrıca karbon salınımının düşük olması, devletin bu araçlara yönelik pozitif ayrımcılığını da sürekli kılar. MTV uygulamasında elektrikli araçlar için bazı dönemlerde çeşitli vergi indirimleri ya da ek avantajlar sunulabilir. Çevreci araç kullanımının artması için teşvik olarak belirli tutarlar geçici olarak düşürülebilir ya da yeni tescil edilen araçlara ilk yıl muafiyet gibi seçenekler tanınabilir. Bu tür uygulamalar genellikle ilgili yılın başında açıklanır ve Resmi Gazete üzerinden duyurulur. Elektrikli araçlarda MTV uygulaması, sürdürülebilirlik temelli ulaşım çözümlerine katkı sağlayan ve tüketiciye doğrudan ekonomik fayda sunan bir yapıdadır. Her geçen yıl artan elektrikli araç sayısıyla birlikte bu vergi modelinin daha da çeşitlenmesi ve teşviklerin genişletilmesi beklenir. Bu nedenle araç satın almadan önce güncel MTV düzenlemelerini takip etmek, doğru bütçeleme açısından önem taşır.

Elektrikli Araçlar için MTV Hesaplama Yöntemi

Elektrikli araçlar için Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) hesaplama yöntemi, içten yanmalı motorlara sahip araçlardan farklı bir sistemle işler. Bu farkın temel nedeni, elektrikli araçlarda motor hacmi yerine taşıt değeri esas alınarak vergilendirme yapılmasıdır. MTV, elektrikli araçlarda sade ama değer odaklı bir hesaplama süreci içerir. MTV hesaplamasında kullanılan en önemli kriter, aracın ilk tescil yılına göre belirlenen yaş aralığı ve taşıtın vergisiz satış bedelidir. Elektrikli araçlarda silindir hacmi bulunmadığı için bu kriter devre dışı kalır ve taşıt değeri doğrudan MTV'nin belirlenmesinde esas unsur olur. Taşıt değeri, aracın vergisiz satış fiyatı üzerinden belirlenir ve bu bedel, her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan “Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği”ne göre belirli değer aralıklarına bölünür.

Her yıl başında güncellenen bu tabloya göre aracınızın değerinin hangi aralıkta kaldığını belirledikten sonra yaşına göre ödenecek vergi dilimi netleşir. Değeri 1 milyon TL’ye kadar olan ve 1-3 yaş arasında bir elektrikli araç için ödenecek MTV, değeri 2 milyon TL’yi geçen ve aynı yaş grubundaki başka bir elektrikli araca göre oldukça düşük olur. MTV, aracın yaşlandıkça azalacak şekilde tasarlanır. Bu da özellikle uzun vadeli araç sahipliğinde kullanıcıya ek avantaj sağlar.

Elektrikli araçlar için MTV, yılda iki taksitte ödenir. Ocak ve Temmuz aylarında ödenen bu vergi, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın resmi internet sitesi üzerinden kolaylıkla hesaplanabilir. Kullanıcı, e-Devlet veya GİB’in internet sayfası aracılığıyla aracının plakasını ve diğer temel bilgileri girerek güncel MTV tutarını öğrenebilir. Bunun dışında bankaların mobil uygulamaları ve interaktif vergi dairesi de hesaplama ve ödeme konusunda pratik çözümler sunar. MTV hesaplamasında dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da taşıt değerinin doğru ve güncel bilgilerle değerlendirilmesidir. Bayiden alınan yeni bir elektrikli aracın MTV’si ile ikinci el piyasasında değeri düşmüş bir aracın MTV’si aynı olmaz. Bu nedenle araç satın alındıktan sonra yaş, değer ve ödeme takvimine göre MTV yükümlülüğünün planlanması gerekir. Ayrıca araç tescilinin yapıldığı tarih de ilk yılın vergilendirilmesinde belirleyici olabilir. Elektrikli araçlar için MTV hesaplaması oldukça şeffaf ve kullanıcı dostu bir sistemle yürütülür. Araç sahipleri, vergi yüklerini kolayca hesaplayabilir ve planlı bir ödeme takvimi ile bu yükümlülüklerini yerine getirebilir. Bu sistem sayesinde hem çevreci araçların yaygınlaşması desteklenir hem de kullanıcılar vergi planlaması konusunda daha bilinçli hareket edebilir.

Elektrikli Araçlarda MTV İndirimi ve Avantajlar

Elektrikli araçların Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) açısından sunduğu avantajlar, hem bireysel kullanıcılar hem de filo yatırımı yapan şirketler için oldukça cazip hale gelir. Geleneksel içten yanmalı motorlu araçlara göre daha düşük vergi yüküne sahip olan elektrikli otomobiller, sürdürülebilir ulaşım anlayışına katkı sunar ve sahiplerine uzun vadede ciddi bir maliyet tasarrufu sağlar. MTV indirimi ya da daha doğru bir ifadeyle düşük MTV uygulaması, Türkiye'de elektrikli araçların teşvik edilmesine yönelik alınan kararların başında gelir. Elektrikli araçlarda motor hacmi bulunmadığı için MTV hesaplamasında sadece taşıt değeri ve yaş dikkate alınır. Bu sistem, düşük değerdeki elektrikli araçların çok daha uygun MTV oranlarıyla vergilendirilmesini sağlar. Üstelik aracın yaşı ilerledikçe vergilendirme miktarı kademeli olarak azaldığı için her yıl daha düşük ödeme yapmak mümkün hale gelir.

Elektrikli araçların MTV açısından sunduğu bir diğer avantaj, genellikle şehir içi ulaşım için tercih edilen kompakt modellerde kendini gösterir. Bu tür araçlar hem uygun fiyatları hem de düşük MTV tutarları sayesinde tüketici için erişilebilir alternatifler sunar. Ayrıca yakıt tüketimi yerine şarj maliyeti ile çalışan bu araçlar, MTV dışında da bütçeye katkı sağlayarak kullanıcıların toplam ulaşım giderlerini ciddi şekilde düşürür. Yasal düzenlemeler çerçevesinde bazı dönemlerde devlet elektrikli araçlara yönelik geçici MTV kampanyaları ya da teşvikler de uygulayabilir. Belirli dönemlerde sıfır kilometre elektrikli araçlara ilk yıl MTV muafiyeti getirilebilir ya da belirli vergi oranları geçici olarak düşürülebilir. Bu tür kampanyalar genellikle yeni satışları artırmak ve çevreci araçlara geçişi hızlandırmak amacıyla devreye alınır. Dolayısıyla elektrikli araç satın almadan önce, güncel mevzuatı ve vergi teşviklerini takip etmek kullanıcı için ekstra kazanç anlamına gelir.

Kurumsal şirketler ve araç filosu yöneten kurumlar için de MTV avantajları oldukça dikkat çekicidir. Büyük hacimli araç filolarında MTV ödemeleri ciddi maliyetler oluştururken elektrikli araçlara geçiş yapıldığında bu maliyetler ciddi oranda azalır. Ayrıca şirketler, karbon ayak izlerini düşürdükleri için çevre dostu marka imajı kazanır ve sürdürülebilirlik politikaları kapsamında kamuoyu nezdinde pozitif bir değer elde eder. Uzun vadede düşünüldüğünde, düşük MTV oranları sayesinde elektrikli araç sahibi olmak hem ekonomik hem de çevresel açıdan oldukça avantajlıdır. Kullanıcılar, araçların satın alma aşamasında ödedikleri bedelin dışında, yıllık vergi yüklerini de göz önünde bulundurmalı ve uzun dönemli maliyet hesabı yapmalıdır. Bu kapsamda elektrikli araçlar, düşük MTV sayesinde ciddi bir fark yaratır.

Siz de çevreye duyarlı, ekonomik ve düşük vergi avantajlı bir elektrikli araç deneyimi yaşamak istiyorsanız, Borusan Next’in geniş araç portföyünü hemen keşfedebilirsiniz. İkinci el araba fiyatları ve daha fazlası hakkında tüm detayları kolaylıkla öğrenebilirsiniz.

 

Telif hakkı ve sair fikri mülkiyet hakları Borusan Oto Değerlendirme Pazarlama ve Hizmet A.Ş.’ye (Borusan Next’e) aittir. Ticari amaçla ve/veya yasalarca izin verilen meşru kullanım sayılamayacak şekillerde, kısmen dahi olsa, izin alınmaksızın alıntı yapılamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, link verilemez. 

"Son blog yazılarımız"