Borusan Next

Uzun Süre Kullanılmayan Araçlar için Bakım Rehberi

21 Eylül 2025
Bu Yazıyı Paylaş

Birçok araç sahibi zaman zaman iş değişikliği, seyahat, mevsimsel kullanım ya da farklı nedenlerden dolayı araçlarını uzun süre park halinde bırakmak durumunda kalır. Ancak sık kullanılmayan ya da aylarca garajda bekletilen araçların sorunsuz kalacağını düşünmek yanıltıcı olur. Araçlar sürüş sürecinin yanı sıra bekleme sürecinde de çevresel koşullardan etkilenir. Lastikler basıncını kaybedebilir, akü kendiliğinden boşalabilir, fren balataları sıkışabilir veya yakıt bozulabilir. Hatta nem oranının yüksek olduğu ortamlarda metal yüzeylerde paslanma görülebilir. İşte bu noktada uzun süre kullanılmayan araç bakımı hem aracın korunması hem de ileride karşılaşılacak yüksek onarım masraflarının önlenmesi için kritik bir rol üstlenir. Doğru yöntemler uygulandığında, aracınız kullanılmadığı dönemde bile sağlıklı şekilde korunur. Böylece aracınız ihtiyaç duyduğunuzda sorunsuz şekilde çalışmaya devam eder.

 

Bir aracın uzun süre kullanılmadan bekletilmesi, göründüğünden çok daha fazla özen ve hazırlık gerektirir. Özellikle modern araçlarda bulunan elektronik sistemler, düzenli çalıştırılmadığında hassasiyetini kaybedebilir. Bu durum da beklenmedik arızalara yol açabilir. Akünün tamamen boşalması, aracın çalışmamasına sebep olurken; yakıt deposunda meydana gelen tortulaşmalar da motor performansını olumsuz etkileyebilir. Bunun yanı sıra lastiklerin uzun süre aynı noktada kalması düzleşmeye neden olur. Bu durum ise sürüş güvenliğini ciddi anlamda riske atar. Bu gibi olumsuzlukların önüne geçmek için yapılacak kontroller oldukça basittir. Uzun süre kullanılmayan araçlara bakım yapılması, kullanım ömrünü de uzatır. Böylece aracınızın hem güvenliği hem de ikinci el değerini koruyabilirsiniz. Aracınızın hareketsiz kaldığı dönemlerde bile düzenli bakım yapmak, geleceğe yönelik en iyi yatırımdır.

Uzun Süre Parkta Kalan Araçların Bakımının Önemi

Uzun süre parkta kalan araçların bakımı hem güvenlik hem de maliyet açısından büyük önem taşır. Araç kullanılmadığında herhangi bir sorun çıkmayacağı düşünülse de, aslında hareketsizlik birçok parçanın bozulmasına neden olabilir. Akü zamanla şarjını kaybederek aracı çalışmaz hale getirebilir. Lastikler sabit pozisyonda kaldığında düzleşme yapabilir ve bu durum sürüş güvenliğini azaltabilir. Yakıtın uzun süre depoda beklemesi, tortu oluşumuna ve motor performansının düşmesine yol açabilir. Buna ek olarak fren balataları yapışabilir, paslanma başlayabilir ve yağın dolaşmaması motorun aşınmasına sebep olabilir. Tüm oluşabilecek riskler, aracın yeniden kullanılmaya başlandığı dönemde ciddi masraflar çıkmasına neden olur. Bu yüzden uzun süre parkta kalan araçların bakımı düzenli şekilde yapılmalı, akü kontrol edilmeli, lastik basınçları ölçülmeli, belirli aralıklarla araç çalıştırılmalı ve gerekirse kısa süreli sürüşler gerçekleştirilmelidir. Böylece hem aracın ömrü uzar hem de güvenli ve sorunsuz bir kullanım sağlanır.

Uzun süre kullanılmayan araçlar neden bakıma ihtiyaç duyar?

Uzun süre kullanılmayan araçlar, ilk bakışta hareketsizlik nedeniyle yıpranmayacak gibi görünür. Aslında bu durum tam tersine birçok riski beraberinde getirir. Araçlar, düzenli kullanım için tasarlanmış mekanik ve elektronik sistemlerden oluşur. Bu sistemler çalıştırılmadığında kendi içinde dengesizleşir. Örneğin; motor yağı uzun süre dolaşmadığında yağlama özelliğini yitirmeye başlar. Bu durum metal parçaların birbirine sürtünmesine zemin hazırlar. Lastiklerde oluşan basınç kayıpları sürüş güvenliğini tehdit ederken, conta ve hortum gibi kauçuk aksamlar kuruyarak esnekliğini kaybedebilir. Hava koşullarına maruz kalan araç gövdesi paslanmaya, elektronik devreler ise nemden kaynaklı arızalara açık hale gelir. Bu yüzden uzun süre kullanılmayan araçların bakıma ihtiyaç duyması kaçınılmazdır. Yapılacak kontroller ve küçük önlemler, hem aracın uzun vadede sorunsuz kalmasını sağlar hem de beklenmedik yüksek maliyetlerin önüne geçer.

Akü ve Elektrik Sistemi Kontrolü

Akü ve elektrik sistemi, uzun süre park halinde kalan araçlarda en hassas ve kritik bakım noktalarının başında gelir. Aracın çalıştırılmadan uzun süre bekletilmesi, akünün doğal olarak zamanla deşarj olmasına yol açar. Bu durum, aracın yeniden çalıştırılmaya çalışıldığında marş basmama veya elektriksel arızalar yaşama riskini artırır. Eğer araç aylarca kullanılmayacaksa en güvenli yöntem, akünün bağlantısını tamamen kesmek veya mümkünse aküyü araçtan çıkararak serin ve kuru bir ortamda muhafaza etmektir. Bu önlem alınmadığında kutup başlarında oksitlenme görülebilir ya da bağlantılar kirlenebilir. Böylece akü tamamen boşalabilir. Akü başlarını temizlemek için bazı basit yöntemler kullanılabilir. 

 

Oksitlenen akü başlarını temizlemek için kabartma tozu ve su karışımından elde edilen basit bir solüsyon oldukça etkili olur. Bunun yanı sıra, uzun süre bekleyen araçlarda akü kablolarının ve bağlantı noktalarının da gözden geçirilmesi gerekir. Aşınmış veya paslanmış kabloların değiştirilmesi gerekir. Çok uzun süre kullanılmayan araçlarda aküyü şarj etmek çoğu zaman yeterli olmayabilir. Böyle bir durumda akü ve bağlantı sistemlerinin yenilenmesi gerekebilir. Düzenli kontrol edilen ve bakım yapılan elektrik sistemi, aracın güvenli şekilde yeniden kullanıma hazır olmasını sağlar. Verimli çalışan elektrik sistemleri ani arızaları önler ve diğer elektronik sistemlerin düzgün çalışmasına katkıda bulunur. Bu nedenle, uzun süreli park durumlarında akü ve elektrik sistemine gereken özenin gösterilmesi, hem aracın performansını hem de sürüş güvenliğini doğrudan etkiler.

Motor Yağı ve Diğer Sıvıların Kontrolü

Motor yağı ve diğer sıvılar, uzun süre kullanılmayan araçlarda mutlaka kontrol edilmesi gerekenlerin başında gelir. Aracın dış kısmında gözle görülür bir aksaklık olmasa bile, yağ ve diğer sıvıların kimyasal yapısı zamanla bozulmaya başlar. Motor yağı, parçalar arasındaki sürtünmeyi azaltarak aşınmayı önler. Motor yağının özelliğini kaybetmesi durumunda motor içindeki metal yüzeyler yeterince korunamaz ve aşınma hızlanır. Soğutma sıvısı, fren hidroliği ve direksiyon yağı gibi diğer sıvılar da benzer şekilde işlev kaybına uğrar. Soğutma sıvısının yıpranması motorun aşırı ısınmasına neden olur. Fren hidroliğinin nemlenmesi ise fren performansının düşmesine ve direksiyon sıvısının etkisizleşmesi ise direksiyonun sertleşmesine sebep olabilir. 

 

Özellikle üç aydan daha uzun süre hareketsiz kalan araçlarda bu sıvılardaki bozulmalar tortu oluşumuna, sistem tıkanmalarına ve bazı metal parçaların paslanmasına yol açabilir. Kısa süreli beklemelerde yalnızca eksilen sıvıları tamamlamak yeterli olur. Ancak uzun süreli park durumlarında yakıt sistemi temizliği ve tüm sıvıların yenilenmesi kritik önem teşkil eder. Düzenli kontrol edilen ve yenilenen sıvılar, aracın motor sağlığını koruyarak, sistemlerin sorunsuz çalışmasını sağlar. Araç tekrar kullanılmaya başlandığında güvenli ve verimli bir performans sunmasına yardımcı olur. Bu nedenle motor yağı ve diğer araç sıvıların uzun süreli beklemelerden sonra mutlaka kontrol edilmesi gerekir. 

Uzun süre kullanılmayan araçta motor yağı nasıl kontrol edilir?

Uzun süre kullanılmayan araçlarda motor yağının kontrolü, aracın yeniden sorunsuz çalışabilmesi için atılması gereken en önemli adımlardan biridir. Çünkü motor yağı zamanla özelliğini kaybedebilir. İçerisindeki katkı maddeleri çökelmeye başlayabilir ve yağın koruyuculuğu azalabilir. Kontrol sırasında öncelikle motorun soğuk olmasına dikkat edilmelidir. Motor kaputu açılarak yağ çubuğu yerinden çıkarılarak temiz bir bezle silinir. Temizlenen çubuk tekrar yerine yerleştirilip çıkarılarak yağ seviyesi incelenir. Yağın, çubuk üzerindeki minimum ve maksimum işaretleri arasında olması gerekir. Eğer seviye düşükse araca uygun yağ eklenmelidir. Bunun yanında yağın rengi ve kıvamı da oldukça önemlidir. Bulanık, çok koyu ya da tortulu görünüm, yağın değiştirilmesi gerektiğinin açık bir işaretidir. Düzenli kontrol edilen motor yağı, motor parçalarının aşınmasını önleyerek aracın uzun vadeli performansını güvence altına alır.

Soğutma sıvısı, fren sıvısı ve direksiyon sıvısı kontrolü

Soğutma sıvısı, fren sıvısı ve direksiyon sıvısı, uzun süre kullanılmayan araçlarda düzenli olarak kontrol edilmesi gereken hayati unsurlar arasında yer alır. Soğutma sıvısı, motorun ideal sıcaklıkta çalışmasını sağlar. Uzun süre bekleyen araçlarda bu sıvı özelliğini kaybederek motorun hararet yapmasına neden olabilir. Fren sıvısı ise nem tutma özelliğine sahip olduğundan zamanla su oranı artar. Bu durum fren performansını ciddi şekilde düşürür. Özellikle acil durumlarda fren mesafesinin uzamasına yol açabilir. Direksiyon sıvısı ise hidrolik direksiyon sisteminin akıcı çalışmasını sağlayarak sürüş güvenliğine katkıda bulunur. Fakat araç kullanılmadığında sıvı eskiyebilir ya da seviyesinde azalma görülebilir. Bu üç sıvının düzenli olarak kontrol edilmesi hem aracın hem sürücünün güvenliğini doğrudan etkiler. Uzun süre kullanılmayan araçlarda bu sıvıların yenilenmesi, olası arızaların önüne geçmek için kritik bir bakım adımıdır.

Lastiklerin Durumu ve Basınç Kontrolü

Uzun süre kullanılmayan araçlarda lastiklerin durumu ve basınç kontrolü, güvenli sürüş açısından en az motor ve sıvı bakımı kadar önemlidir. Araç uzun süre aynı noktada park halinde kaldığında lastiklerin yere temas eden bölgesi zamanla düzleşir. Bu durum “flat spot” olarak bilinen şekil bozukluklarına yol açar. Hareketsizlik nedeniyle lastiklerin hava basıncı yavaş yavaş düşerek, sürüş sırasında yol tutuşunu olumsuz etkiler ve yakıt tüketimini artırır. Basıncı düşük lastikler, fren mesafesinin uzamasına ve direksiyon hakimiyetinin azalmasına neden olabileceği için büyük bir güvenlik riski taşır. Özellikle üç aydan daha uzun süre bekletilen araçlarda, lastiklerin yanak kısımlarında çatlama ya da kauçuk yapısında sertleşme görülebilir. Bu yüzden uzun süre parkta kalan araçların lastikleri düzenli olarak gözden geçirilmeli, basınç değerleri üretici tavsiyelerine göre ayarlanmalıdır. Gerektiğinde kısa sürüşler yapılarak lastiklerin formunu koruması sağlanabilir. 

Yakıt Sistemi ve Depo Kontrolü

Uzun süre kullanılmayan araçlarda yakıt sistemi ve depo kontrolü, aracın sorunsuz çalışması için kritik bir bakımdır. Benzin veya dizel, depoda uzun süre beklediğinde zamanla kimyasal yapısını değiştirir. Bu durum ise tortu ve çöküntü oluşumuna neden olur. Bu durum, yakıt filtresinde tıkanıklık yaratabilir ve motor performansını düşürebilir. Özellikle modern enjeksiyon sistemlerinde tortu birikmesi, püskürtme memelerinin tıkanmasına ve motorun düzensiz çalışmasına sebep olabilir. Yakıt deposu ayrıca nem ve sıcaklık değişimlerinden etkilenerek paslanabilir. Paslanma, motorun yakıt almasını zorlaştırır ve ciddi arızalara neden olabilir. Uzun süreli park durumlarında, depoyu mümkün olduğunca dolu tutmak gerekir. Çünkü dolu depo, içeride nem oluşumunu ve oksitlenmeyi azaltır. Bunlara ek olarak aracın tekrar kullanılmaya başlanmadan önce yakıt sistemi ve filtrelerinin kontrol edilmesi önemli bir işlemdir. 

Fren Sistemi ve Sileceklerin Durumu

Uzun süre kullanılmayan araçlarda fren sistemi ve sileceklerin durumu, güvenli sürüş açısından göz ardı edilmemesi gereken unsurlardır. Fren sistemi, aracın en kritik güvenlik parçalarından biridir. Araç hareketsiz kaldığında fren balataları yapışabilir, diskler paslanabilir veya fren hidroliği zamanla nem çekerek performansını yitirebilir. Bu durumlar özellikle ani frenlemelerde aracın durma mesafesini uzatarak ciddi risk oluşturur. Silecekler de uzun süre parkta kaldığında kuruyabilir, lastik kısımları çatlayabilir veya camla tam temas edemez hale gelebilir. Düzgün çalışmayan silecekler yağmur, kar gibi olumsuz hava koşullarında görüşü olumsuz etkileyerek sürüş güvenliğini düşürür. Bu nedenle uzun süre kullanılmayan araçlarda fren hidroliği seviyesi ve balataların durumu kontrol edilmeli, gerekirse temizlenmeli veya değiştirilmelidir. Silecek lastikleri de düzenli olarak gözden geçirilerek işlevselliklerinin korunması sağlanmalıdır. Bu basit önlemler, hem aracın güvenliğini hem de sürüş konforunu garanti altına alır.

Genel Temizlik ve Diğer Kontroller

Uzun süre kullanılmayan araçlarda genel temizlik ve diğer kontroller, hem aracın estetik görünümü hem de mekanik sağlığı için önemlidir. Araç dışı ve içinin birikmiş toz, kir ve nemden arındırılması, boyanın korunmasına ve iç mekan malzemelerinin zarar görmemesine yardımcı olur. Özellikle aracın alt kısmında biriken kir ve tuz, paslanma riskini artırabilir. Aracın alt temizliği ve gerekirse koruyucu spreylerin uygulanması önemlidir. Bunun yanı sıra camlar, farlar ve aynalar temizlenerek sürüş güvenliği sağlanmalıdır. Diğer kontroller arasında kapı menteşeleri, contalar ve kilit mekanizmalarının işlevselliği, far ve sinyal sistemlerinin çalışıp çalışmadığı gibi noktalar bulunur. Aracın uzun süre kullanılmadan beklemesi çeşitli parçaların kurumasına, paslanmasına veya işlev kaybına yol açabilir. Düzenli temizlik ve küçük gözlemler, aracın ömrünü uzatarak, olası arızaların önüne geçer. Bu sayede araç, yeniden kullanıma hazır ve güvenli hale gelir.

Araç içi temizlik ve dezenfeksiyon

Uzun süre kullanılmayan araçlarda araç içi temizlik ve dezenfeksiyon, hem hijyen hem de konfor açısından büyük önem taşır. Araç uzun süre kapalı kaldığında toz, kir ve nem birikimi iç mekanda hem kötü kokuya hem de sağlık açısından risk oluşturabilecek küf oluşumuna yol açabilir. Koltuk, döşeme ve halılar düzenli olarak vakumlanmalı, gerekiyorsa özel temizlik ürünleri ile silinmelidir. Direksiyon, vites, kapı kolları, düğmeler gibi sık temas edilen yüzeyler, dezenfektan sprey veya temizleme mendilleri ile hijyenik hale getirilmelidir. Klima ve havalandırma sistemlerinin filtreleri de kontrol edilerek temizlenmeli veya değiştirilmelidir. Aksi halde mikroplar aracın her kullanımında yayılabilir. Düzenli iç temizlik ve dezenfeksiyon, aracın değerini korumasına yardımcı olurken, sürüş esnasında konforlu ve sağlıklı bir ortam sunar. Böylece araç, uzun süre bekledikten sonra bile güvenli ve ferah bir şekilde kullanılabilir.

Aracın dışındaki yüzeylerin korunması

Uzun süre kullanılmayan araçlarda aracın dış yüzeylerinin korunması da son derece önemli konulardan biridir. Araç uzun süre açık havada veya nemli ortamlarda bekletildiğinde boya yüzeyinde matlaşma, çizilme veya paslanma riski artar. Bu nedenle aracın dış yüzeyinin düzenli olarak yıkanması ve temizlenmesi gerekir. Kir, toz ve kuş pislikleri gibi kalıntılar boyaya zarar verebilir. Bu olumsuzluklar zamanla geri dönüşü olmayan deformasyonlara yol açabilir. Buna ek olarak cilalama ve pasta uygulamaları, aracın boyasını koruyarak uzun süre parlak kalmasını destekler. Uzun süreli park durumunda, araç üstü örtü kullanmak hem UV ışınlarından hem de çevresel faktörlerden koruma sağlar. Lastik ve jantların da temizlenmesi veya uygun bakım ürünleriyle korunması, aracın genel görünümünü ve mekanik sağlığını destekler. Bu önlemler, aracın tekrar kullanılacağı dönemler için oldukça kritik önem taşır. 

 

Aracınızı uzun süre kullanmadığınızda doğabilecek sorunlarla uğraşmamak için Borusan Next’in sunduğu güvenilir oto servis çözümlerinden yararlanabilirsiniz. Uzman ekipler aküden motor sıvılarına, frenlerden lastiklere kadar tüm kontrolleri sizi için eksiksiz şekilde yapar. Bunun yanı sıra Borusan Next mağazasını ziyaret ederek ikinci el araç fiyatları hakkında da detaylı bilgi alabilirsiniz. Araç alım satım işlemlerini kolayca gerçekleştirebilirsiniz.

 

 

 

Telif hakkı ve sair fikri mülkiyet hakları Borusan Oto Değerlendirme Pazarlama ve Hizmet A.Ş.’ye (Borusan Next’e) aittir. Ticari amaçla ve/veya yasalarca izin verilen meşru kullanım sayılamayacak şekillerde, kısmen dahi olsa, izin alınmaksızın alıntı yapılamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, link verilemez.

"Son blog yazılarımız"